Çoban vatandaşa, mesela bir inşaat için (yapılanma için) önce “yap” diyor. Sonra da, “yık onu!” diyor. Anlayacağınız Çoban’da, ne dediğini ve ne yapmak istediğini bilmiyor. Bu kadarı da, halka pes dedirtiyor.
Bu zavallı yöneticilerin iş bilmezliğinin cezasını, vatandaş ve iş sahipleri çekiyor. İş sahipleri, “Yukarı tükürsen bıyık, aşağı tükürsen sakal” sözü ile, yani tam bir çaresizlik içinde, bütün sıkıntıları sineye çekmek zorunda kalıyorlar.
Belediye Yetkilileri, işin başında iken doğru yönlendirmek yerine, yanlış yönlendirerek vatandaşı zorda bırakıyor. Kendileri işi bilmediği gibi, vatandaşın işini hem zora sokuyor, hem de zarara uğratıyorlar.
İlçenin birkaç noktasında bulunan kimi işyerlerin bir tarafı mühürlü, diğer tarafı ise ne hikmetse açık. Mesela, binalarda yapılan birçok tadilatta proje dışı hareket eden yapı sahiplerine göz yuman Belediye yetkililerinin, neye karşı ve neden göz yumdukları da bilinmiyor. Bilinen bir tek şey varsa; Belediye’nin kimi yetkililerinin, her hafta sonu komşumuz Bulgaristan’a neden gittikleri? Onları oraya, resmen ya da hususiyle gönderen mi var? Bu zevatın masrafları, kime ait oluyor? Bulgaristan’daki görevleri nedir acaba? Kendilerini acaba Bulgar hükümeti mi davet ediyor? Daha açık bir ifadeyle, kimi işletmecilerin işlerini Belediye’de bir şekilde halletmelerinden dolayı o işletmeciler Belediye çalışanlarına sponsor mu oluyorlar? Bunu ben değil, konuyu bilen vatandaşlar soruyor.
Konuya, biraz daha girelim. Büyükyoncalı’da göz yumulan kaçak yapıların yanı sıra, bir de yandaşlara peşkeş çekilen tarlalar dikkati çekerken, burada da “Kanunlar neden uygulanmıyor?” sorusu akıllara geliyor.
Gazetemizin geçmiş sayılarında bu konuyu gündeme getirmiş, fakat konu ile alakalı hiç bir açıklama gelmemişti. Belediye yetkililerinin, onca yolsuzluk ve usulsüzlüklere rağmen hiçbir şey olmamış gibi davranmaları, haklı olarak çeşitli yorumlara sebep oluyor.
Saray Belediyesi’nde dönen dolapların yanı sıra, “Kimin eli, kimin cebinde?” deniyor. Yaşanan bu denli sevimsiz olaylara yetkililer seyirci kalınca, vatandaşlar da, “Bu bir kader imiş” diyerek, sineye çekiyorlar. Açık konuşalım, bu çirkin olaylar ve özellikle Belediye’deki yolsuzluk ve usulsüzlükler, her kesimin tepkilerini çekerken, ne bir yetkili ne de bir siyasetçi çıkıp ta, “Bu Belediye’de neler oluyor?” diye sormuyor, sordurmuyor.
Büyükyoncalı Mahallesi’nde son yıllarda artan kaçak, yani ruhsatsız yapılanmalara göz yumulması, bununla birlikte ilçe merkezinde geçmiş dönemlerde mühürlenen ama neyin karşılığında usulsüzce açılarak kullanılmaya devam edilen kaçak yapılar, Belediye yetkililerinin başını arıtacağa benziyor.
Binaların yapımında, mevzuat eksikliği olmasına rağmen, Belediye tarafından verilen usulsüz iskanlar akıllara durgunluk veriyor. İlçenin birkaç noktasında bulunan bazı binalarda bu eksiklikler olmasına rağmen, bunlara kim ve kimler tarafından iskan verildi? Bilinemiyor.
Binanın projesinde asansör bulunurken ve binada asansör boşluğu da yapılmış olmasına rağmen, asansörsüz binaya neden iskan veriliyor? Bu da bilinemiyor. Bununla birlikte, birkaç müteahhidin imar kanunlarına aykırı olan binalarına iskan verilmesi, bu müteahhitlerin işlerinin çok kısa sürede çözülmesi ise, sürekli Belediye Başkanı Nazmi Çoban ile birlikte olmalarına yorumlanıyor.
Nazmi Çoban’ın bu müteahhitlerle arasından su sızmazken, yedikleri içtikleri de ayrı gitmiyor. Bununla birlikte çeşitli bahanelerle bir yılı aşkın süredir hala kazı izni alamayan müteahhitler var.
Ayrıca Saray kamuoyunda da bilinen bazı müteahhitler, başvurularında uzun süre beklemeden bıkarak Saray’da iş yapmaktan vazgeçerken, kimi müteahhitlerinse, isteklerini farklı şekilde hal ettikleri biliniyor. Yani, Başkan Nazmi Çoban ile arası iyi olan müteahhitler, usulsüz de olsa sorunlarını çözüp, kısa sürede işlerini yürütebiliyor ve büyütebiliyorlar.
BÜYÜKYONCALI’DA PEŞKEŞ ÇEKİLEN TARLALAR
Bu arada, Büyükyoncalı Mahallesi’ndeki kamuya ait olan kimi tarlaların, el altından başkalarına peşkeş çekilmesi de dikkati çekiyor. Ayrıca son zamanlarda Büyükyoncalı Mahallesi’ndeki kaçak yapılar vatandaşın dikkatinden hiç de kaçmıyor.
Büyükyoncalı’da göz yumulan kaçak yapıların yanı sıra, bir de yandaşlara peşkeş çekilen işte o tarlalar bulunuyor. Gazetemiz, geçtiğimiz aylarda konuyu gündeme getirmiş olsa da, bir yetkili çıkıp ta gerekli açıklamalarda bulunmamıştı. Büyükyoncalı’da yandaşlara peşkeş çekilen tarlalar, ekilip biçilmeye başlandı bile. Vatandaşın gözünün içine bakılarak yapılan bu uygulamalar, artık çığırından çıktı. Bir yanda mühürlenip usulsüzce açılan ve kullanılan, kanuna aykırı binalara verilen iskanlar, yandaşa peşkeş çekilen tarlalar, yanı tecavüz edilen kat izinleri (ruhsatları) diğer yandan bir yılı aşkın süredir kazı izni dahi alamayan müteahhitlerle, salt zorluk çıkarmak yani iskan için olmayacak şartların aranması, çıkara dayalı kayırmacılığı ve yapılan çifte standarttı gösteriyor.
Kanundan yana ve dürüst olan herkesin bu konuda bir mağduriyeti varken, onlar ki ilerisi için korkudan ve üzerlerine uygulanan baskılardan dolayı bir açıklama yapamıyorlar.
Yine ve mesela, Hamam Sokak’ta iskanı bulunmayan bir binaya, neyin karşılığında iskan verildiği konusu, devamlı tartışılıyor.
YETKİLİLER, HAREKETE GEÇMEK İÇİN NE BEKLİYOR?
Saray Belediyesi’nin bu uygulamaları defalarca gündeme gelmesine rağmen, bu olaylar üzerine henüz atılmış somut bir adım yok. Asansör planlı olmasına karşın, asansörü olmayan binaya iskan vermek, kaçak olduğu için mühürlenen ama ne hikmetse kaçak şekilde kullanılmaya devam edilen, Otel, Restaurant ve Kahvehane. Büyükyoncalı Mahallesindeki kaçak yapıların hızla çoğalması, esnafa “Biz, sana ruhsat vereceğiz” deyip, esnafa kaçak yapı yaptıran, ardından ruhsat vermeyen ve kaçak yapıları yıkarak, esnafı zarara uğratan bu anlayışa karşı, yetkililerin harekete geçmesi isteniyor ve bekleniyor. Ama bu konuda somut gelişmelerin yaşanmaması, vatandaşları da “Bu düzen, herhalde böyle devam edecek” düşüncesine sevk ediyor.
NİYETİMİZ, KÖTÜ DEĞİL!
Bu satırları kaleme alırken, hiçbir kişi ve kuruluşa karşı bir art niyetimiz ve düşüncemiz yoktur. Ne var ki, kamu görevi üstlenip, halkın her gün gözü önünde olan Saray Belediyesi’nin hizmet yerine, çıkar karşılığı kimilerini kayırması, kanun yolunu izlemek yerine de katakulli ile işleri yürütmesi, çıkara dayalı bazı iş ve işlemleri yaptığı iddiaları, Saray halkının midesini bulandırıyor.
Gazetemize başvuran ve bu durumlardan yakınan birçok vatandaş, Belediyeden bekledikleri hizmeti göremediklerini, buna karşın yolsuzluk söylentilerinden bıktıklarını, oysa Belediye Başkanı ve öteki yöneticilerini kendilerine hizmet etmeleri için seçtiklerini, bir türlü yapılmayan Saray içi yollarının halkı iyice kızdırdığını ve bıktırdığını söylüyorlar.
Bir basın kuruluşu olarak bizim görevimiz, bu kişilere görevlerini hatırlatıp onları uyarmaktan ve halkın taleplerini dile getirmekten ibarettir.
Başta Belediye Başkanı olmak üzere diğer yetkililer bize kızsalar da, halkın onlar hakkındaki düşünceleri değişmeyecektir.
Kendilerini, buradan bir kere daha uyarıyoruz. Bir hukuki takibe maruz kalmadan ve pişmanlık duyma noktasına gelmeden, halkın isteklerine kulak versinler. Ve, bu yolsuzluklardan yanlışlardan artık vazgeçsinler.
Bu kadar uyarıya karşın kılını bile kıpırdatmayan bu zevattan, hiç değilse halkı bilgilendirecek bir mesaj beklemek hem bizim, hem de bu halkın hakkıdır.
Bekleyip, görelim bakalım. |